KıZıL - TeBeSiR
  Araz Elses Kimdir ?
 

21. Yüzyılın Kara Ozanı: “Araz Elses

Günümüzde Türk milleti olarak yakındığımız konulardan biri, Türk edebiyatında nitelikli eser veren yazar ve şairlerin artık çıkmaması, hâlâ edebiyatımızda klasik olan eserlerin tekrar edildiği ve buna paralel olarak müzik kültürümüzün farklı etkilerle değişerek özünden uzaklaşmasıdır. Gerçekten de yakın dönemde yaşayan birkaç yazar ve şairi sözümüzün dışında tutarsak, kaliteli eserler veren çok az edebiyatçı çıkmıştır. Edebiyatta hâl, geçen yüzyılları tekrar iken müzikte de durum farklı olmamıştır. Dahası müzik kültürümüz, yabancı etkilerle farklılaşmaya ve bozulmaya başlamıştır. İşte bu bozulan Türk müzik kültürünü, anlamlı sözlerin etkili ezgilerle bir araya geldiği türküler ile 21. yüzyılda unutturmayan bir ozanımız vardır: Araz Elses

Güney Azerbaycan‘ın Sulduz şehrinde doğan ve Karakalpak Türkleri‘nden olan Araz Elses, hannenesinden (babaannesinden) duyduğu nağıllarla büyüyen şair ruhlu bir ozandır. Duyduğu mahnılar (türküler) küçük yaşlarından beri kulağında yer edinen Araz Elses, 15-16 yaşlarındayken saz ile yoldaşlık etmeye başlamıştır. Ozan bugün Güney Azerbaycan olarak adlandırdığımız topraklar, bugün İran sınırları içerisinde bulunduğu için doğup büyüdüğü topraklarda bir kültür çatışması da yaşamıştır. İçinde yaşattığı Orta Asya türkülerine olan sevgi ve bağlılığını sazla – sözle dillendirme isteği, çoğu kez Türk karşıtı siyaset güden İran’ın “günahlarıyla” engellenmiştir. Daha az yaşındayken bu engellenmişliğin verdiği sitemi, dillendirmeye başlamıştır.

Küçük yaşındayken akordiyon çalabilen Araz Elses, bir sazı olmadığı dönemlerde bir ağacı saz gibi kesip üzerine plastik teller takarak onu saz timsali yanında taşırmış. Daha sonra Sulduz’da bir saz evine gidip, satın almak üzere bir saz beğenip bunu atasına (babasına) söylediğinde; “Eğer söyleyeceğim türküleri çalarsan sazı sana alırım.” teklifiyle karşılaşmış. Araz Elses’in “Sudan Gelen Sürmeli Kız” ve “Kaşların Arasında Domdom Kurşunu Değdi” türkülerini çalmasını beğenen atası, ona sazı almıştır ve o günden sonra Araz’ın saz ile yoldaşlığı başlamıştır. Fakat İran’da sazı dillendirmek, sözünde ne olursa olsun devlete başkaldırı olarak algılandığından Araz Kuzey Azerbaycan’a göç etmek zorunda kalmıştır. Kuzey Azerbaycan’dan ise Norveç’e bir ozan sıfatıyla çağrılmış ve oraya yerleşmiştir.

 

 
  Bugün 13 ziyaretçi (93 klik) kişi burdaydı! ___BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR___  
 
page counter > Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol